Vücudumuzun iç veya dış her türlü değişikliği bir stres unsuru olarak alma eğiliminde olduğu düşünüldüğünde, mevsimsel değişimin etkisini de tahmin etmek güç olmaz. Günün uzaması ve daha fazla güneş ışığı almak, sıcaklık ve nemde artış; aktiviteler için daha fazla zaman ve artan enerji tüketimi anlamına gelir. Bu talepleri karşılamak için vücudumuz, genellikle kış aylarında ortaya çıkan zayıflamış savunma sistemini onarmak ve güçlendirmek için çok çalışır.
Bahar yorgunluğuyla mücadelede temel strateji, stresi en aza indirmek ve enerji seviyemizi artırmaktır. Bu şekilde vücudunuzun enerji dengesini, duygusal dengesini ve uyku düzenini koruyabilirsiniz.
STRES DÜZEYİNİZİ NASIL DÜŞÜRÜRSÜNÜZ?
Acaba hayatta stres seviyesine bağlı olmayan bir şey var mı? Bahar yorgunluğuyla baş etmek için en büyük ihtiyacımız stresle baş etmeyi öğrenmek.
Bulunduğunuz yerde ortam sıcaklığını ve nemini sizin için uygun seviyelerde tutun.
Günlük ve haftalık rutinlerinizi planlayın ve buna egzersizleri de dahil edin. Yapılandırılmış günlük veya aylık aktiviteler, vücudunuzun sürekli ilerleyen bir şekilde değişikliklere uyum sağlamasına yardımcı olur. Herhangi bir ani değişiklik vücudunuz tarafından strese dönüştürülebilir. Bu nedenle fiziksel hareketlenmeyi bir anda çok fazla yapmak yerine yavaş yavaş başlayın ve yaza kadar zamanınız olduğunu unutmayın.
Vücudunuzu dinleyin, böylece işinize ve fiziksel aktivitenize hız katabilirsiniz. Dinlenmek için düzenli molalar verin. Keyifli aktivitelere yorucu olanlardan daha fazla zaman harcayın.
ENERJİNİZİ NASIL ARTIRIRSINIZ?
Hiçbir şey yapacak haliniz yok mu? Saatlerce uzanıp sadece dinlenmek mi istiyorsunuz? Yalnız değilsiniz. Bu sadece bahar yorgunluğuyla açıklanamasa da ısınan havanın da etkisinin büyük olduğunu biliyoruz.
-Bolca su içmelisiniz. Su, sistemdeki toksinleri temizler ve metabolizmayı hızlandırır. Dehidrasyon baş ağrısına ve yorgunluğa neden olabilir. İçme suyu, yorgunluğa karşı en basit ve en etkili çözüm olabilir.
-Sık sık az miktarda besleyici yiyecekler yiyin. Yemek planınızın en az üçte birinin C vitamini için taze sebze ve meyveler içerdiğinden emin olun. Sinir ve dolaşım sistemi için gerekli bir besin olan B1 vitamini için fasulye, kuruyemiş, tohum, balık, ıspanak, kuşkonmaz ve tahıl tüketin.
-Yeterli oksijen alın: Günde 3 defa 10 derin nefes alarak küçük nefes egzersizlerine başlayın.
-Dışarı çıkın ve egzersiz yapın. Cildinizin 15 dakika güneşe maruz kalması bile vücudunuzu gün için yeterli miktarda D vitamini ile doldurabilir.
-Vücudunuzun egzersizlerin ardından ağrıyı önlemesine yardımcı olmak için sporun ardından 5-10 dakika kaslarınızı esnetin.
-Sıcacık suya hepimizin bayıldığı bir gerçek ama tavsiyemiz ılık hatta ferahlatan yenileyici etkiye sahip olan soğuk bir duş almak.
-Saunaya girin, rahatlatıcı etkisine vücudunuzun çok ihtiyacı var!
-Arada bir uyku kaçamakları, şekerlemeler yapabilirsiniz ama uykunuza çok dikkat ettiğinizden de emin olun.
-Meditasyon yapmak denince gözünüzde ne canlanıyor? Sabah Güneş karşısında bağdaş kurmanıza gerek yok, evde koltuğunuzda otururken bile beş dakika meditasyon yapabilirsiniz.