
FİRMALAR TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KONUSUNDA KENDİLERİNİ DEĞERLENDİRMELİ…
Özürün, firmaların 8 Mart’a yönelik iletişim faaliyetlerine de değindi ve “Tüm sektörlerdeki firmalar, Mart ayı geldiğinde toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadınlara yönelik çok güzel çalışmalar yapar. TV ve sosyal medya mecralarında kadınlar günü için hazırlanmış çok güzel görseller, klipler ve kısa filmler yayınlanır ve markalar toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik içerik ve mesajlarını iletirler. Ama bir hafta sonra her şey eski haline döner, çünkü iletilen bu güzel mesajlar hep başkaları içindir, herkes kendisinin zaten doğru olduğunu düşünür ve sorgulamaz. Ancak gerçek böyle olsaydı Dünya Ekonomik Forumunun 2020 yılı verilerine göre Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğinde 156 ülke arasında 2019’a göre 130’dan 133. ‘e, Ekonomik Katılım ve Fırsatlar sıralamasında da 136’dan 140’a gerilemezdi. Bu yüzden her firmanın kendisini çalışanlarına ve iş ortaklarına toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde davranıp davranmadığına dair sorgulaması gerektiğine inanıyorum. Ben bunu sürekli yapmaya çalışıyorum ve sektörümüzü dezavantaj olarak görmüyorum. Yönetici olarak çalıştığım önceki işyerlerindeki gibi, hatta artık girişimci kimliğim ile daha da büyük oranda olmak üzere işe alım, yönetici kadrosuna atama, ücretlendirme ve kariyer geliştirme konularında kadınlara pozitif ayırımcılık yapmaya devam ediyorum “ şeklinde konuştu.
