Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı Türkiye'nin dört bir yanında protesto edildi ve "Kararı geri alın" çağrısı yapıldı. Hukukçulardan ise "İstanbul Sözleşmesi hala yürürlükte" uyarısı geldi.
Ahu ÖzyurtCumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kaldırıldığı belirtilen İstanbul Sözleşmesi için BM’den Avrupa Birliği’ne kadar Türkiye’nin içinde bulunduğu pek çok kuruluş “Kararı geri alın” çağrısı yapıyor.Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’nin siyasi bir ödün olduğu açıkken, hukuk camiası da TBMM kararı ile yasalaşan bir sözleşmenin kararname ile kalkamayacağına dikkat çekiyor.Hukukçu Kerem Altıparmak’ın görüşleri şöyle:Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Bir başka deyişle, Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti yasalarında değişiklik getirecek tüm uluslararası hukuk işlemlerinin Meclis onayına tabii olduğunu belirtmiş. Şu anda İstanbul Sözleşmesi bir ulusal kanun durumunda. Hatta özel bir kanun, çünkü Anayasa 90/5 uyarınca normal yasalarla çatışırsa İstanbul Sözleşmesinin esas alınması gerekiyor. Bir yasayı etkileyecek uluslararası andlaşmayı bile tek başına işleme koyamayacağı açık olan Cumhurbaşkanı, normal yasalardan daha üstün olan bir insan hakları sözleşmesini bir idari kararla kaldırıyor. Bunun hukuken mümkün olamayacağı çok açık. Uluslararası andlaşmaları onaylayan kanunlar zorunlu olarak özel yasalardır. Çünkü meclis bu yasaların içeriğini değiştiremez. Ve meclis bir sözleşmeye kendisi doğrudan taraf olamaz. Bu nedenle meclis sözleşmenin onaylanmasını uygun bulup, onayla diye yürütmeye yetki verir. Cumhurbaşkanı o yetkiyi kullanarak sözleşmeyi onaylar. O halde aynı şekilde ancak çekilme konusunda bir yetki verilirse çekilebilir.KADINLAR SOKAKTAKararın yangından mal kaçırır gibi sabaha karşı Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından kadın dernekleri ve grupları hızlıca organize oldular. Cumartesi günü 17:00’de Kadıköy Rıhtım Meydanı’nı dolduran binlerce kadın kararı protesto etti.Aynı anda Ankara, İzmir, Denizli ve Bursa’da da protestolar vardı.Bu arada AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen “Kadınların şiddete karşı korunması önemli bir ihtiyaçtır. Tarafları sözleşmeye uymaya çağırıyorum” diyen bir twit atarken, AB Dış Politika Yüksek Komiseri Josep Borell Fontelles de “Türk hükümetinin aldığı kararı anlamakta güçlük çekiyor ve büyük bir üzüntü duyuyoruz. Hızlıca bu karardan dönülmesini tavsiye ediyoruz” dedi.BM’nin bütün birimleri İstanbul Sözleşmesine dönülmesi yönündeki sert açıklamalarını sosyal medyadan paylaşırken, “Kadınların şiddete karşı korunmasını zayıflatan her hareket insan haklarında geri gidiştir. Türkiye’nin bu kararını yeniden değerlendirmesi çağrısını yapıyoruz” ifadesi kullanıldı.PAZAR GECESİ 21:00’de BALKONLARAKadın dernekleri ve grupları pazar günü 21:00’de pencere ve balkonlardan eylem çağrısı yaptı. DİLİPAK: CEDAW VE LANZAROTTE DA SIRADAİstanbul Sözleşmesinin ardından dini grupların baskısıyla hükümetin AK Parti temsilcisi Aşkın Asan’ı atadığı CEDAW’dan da çekilmesinin söz konusu olduğu da gelen haberler arasında.Abdurrahman Dilipak, CEDAW’ın yanı sıra pedofiliye karşı çocukları koruyan Lanzarotte sözleşmesinin de lağvedilmesini isteyeceklerini kaleme aldı. CEDAW, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “Kadına karşı her türlü ayrımcılığın yok edilmesi", Lanzarotte de, “Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması” sözleşmesi.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Yorumlar
Web sitemizden ayrılıyorsunuz
Bu bağlantı sizi https://www.womantv.com.tr dışındaki bir siteye yönlendiriyor.