Kadın Adayları Destekleme Derneği tarafından sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımda ise 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların yaşam haklarını koruyacağı vurgulandı. "İstanbul sözleşmesi yaşatır; geçen sene mart ayında 1804 aile içi şiddet olayı yaşanırken bu yıl olay sayısı 2493 yükselerek geçen yıla göre %38.2 artış gösterdi" açıklamasıyla kadına şiddet vakalarının artışını gözler önüne seren KADER, korona günlerinde yükselen grafiklere dikkat çekti. 1-001.pngACİL YARDIM HATLARINA GELEN ÇAĞRILAR ARTTI
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada; eve kapanma dönemine girildiğinden beri acil yardım telefon hatlarına gelen aramaların oldukça arttığını, "Platformumuza ve kadın örgütlerine başvurular arttı. Aynı zamanda kamu başvuru hatları olan 155,156 ve 183'e de başvuruların arttığını ve bu hatların yetersiz kaldığını, bu hatlara ulaşamayınca bize gelen başvurulardan biliyoruz" sözleriyle vurguluyor.gulsum.jpgGülsüm Kav
KADINA ŞİDDET EN ÇOK EVLERDE UYGULANIYORTCK 103 Kadın Platformu'ndan avukat Selin Nakıpoğlu ise yine DW Türkçe'ye verdiği demeçte; Türkiye'de erkek şiddeti sonucu hayatını kaybeden kadınların yüzde 60'nın, evinin içinde öldürüldüğünü söylüyor. 2016-2018 yılları arasını kapsayan Polis Akademisi raporunda da kadın cinayetlerinde en sık karşılaşılan mekanların yüzde 72.8 ile ev, meskun veya metruk konut olduğunu ortaya koydu.selinnakipoglu.jpgSelin Nakıpoğlu"ÇOĞU KADININ İKİNCİ KEZ ARAMA ŞANSI OLMUYOR"Feminist aktivist Feride Eralp, kadınların acil yardım hatlarını evde erkekler yokken kullanabildiklerini söylüyor. DW Türkçe'ye konuşan Eralp, "Şimdi şiddet failleriyle aynı eve sürekli kapatılmış halde bu aramaları yapmaları zorlaştığı gibi, 155 ve 183 gibi hatlara her an ulaşılamadığını duyuyoruz. Bunun önemli bir sebebi yalnızca kadına yönelik şiddetle ilgilenen tek bir hat bile olmaması. Her birinin birçok farklı görevi varken kadınlara sıra gelmiyor. Hemen ya ALO 183 böyle bir hatta dönüştürülmeli ya da acil bir hat oluşturulmalı, çünkü çoğu kadının ikinci kere arama şansı olmuyor" diyor.ferideeralp.jpgFeride EralpMART AYINDA 29 KADIN ÖLDÜRÜLDÜKav, "Kadınlar evden de çıkamıyorum ne yapacağım zorluğuyla bize başvuruyor. Ya da başvuru yapamaz halde oluyor. Şiddet failleriyle şiddet uygulayan tarafla aynı mekanda bulunduğu için bazen telefon etmenin bile zorlaştığı durumlar yaşıyoruz" diye konuşuyor.Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na göre bu ay 29 kadın cinayeti işlenirken, evden çıkmama çağrılarının başladığı 11 Mart'tan 31 Mart'a kadar geçen sürede 21 kadın öldürüldü.Bütün olağanüstü dönemlerde güç bakımından eşitsiz olan gruplara şiddetin arttığını vurgulayan Gülsüm Kav, bu özel duruma karşı çözüm geliştirilebileceğine, bunu pek çok ülkenin tecrübe ettiğine işaret ediyor.DÜNYADA KADINA ŞİDDET TIRMANIYORFransa'da 17 Mart'ta başlayan sokağa çıkma yasağının ardından ev içi şiddet vakalarının yüzde 30 arttığı tespit edilirken, Fransız hükümeti kadınları korumak için özel tedbirler aldı. Ülkede şiddet mağdurları evlerine en yakın eczaneye giderek durumu güvenlik güçlerine bildirebiliyor. Eğer şiddet uygulayan kişi mağdur ile birlikte ise mağdur, "maske-19" gibi bazı parolalar kullanıyor. İspanya'da da buna benzer uygulamalar bulunuyor.Fransa hükümeti ayrıca şiddet mağdurları için otellerde 20 bin geceye kadar konaklama ödeyeceğini ve alışveriş merkezlerinde 20 destek merkezi kurulduğunu duyurdu.Kanada'da Başbakan Justin Trudeau, dün kadın sığınma evleri, cinsel saldırı merkezleri ve çocuk barınakları için toplam 50 milyon dolarlık destek paketi açıkladı. Avustralya'da da ev içi, aile içi ve cinsel şiddet mağdurları için açıklanan paketin büyüklüğü 92 milyon doları buluyor. Almanya yeni sığınma evleri açıyor. Avusturya ise önlemlere uyumlu özel yasa hazırlığı yapıyor.ACİL ÖNLEM PAKETİ AÇIKLANMALIGülsüm Kav bu konuyla ilgili olarak,"Bizde epey bir süredir talep ettiğimiz halde henüz bu ülkelerdeki gibi bir acil önlem paketi açıklanmış değil. Yalnızca sığınma evlerinde koronayla ilgili tedbirler alındığı açıklaması var" ifadesini kullanıyor.Öncelikle resmî makamların kadınların eşit hakları olduğuna dair yayınlar yapması gerektiğini vurgulan Kav, "Kadınların temel haklarını oluşturan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa ile ilgili tüm haklarının geçerli olduğuna dair güvenin verilmesi ve bu duyuruların daha çok yapılması gerekiyor. Kadın destek sistemi olan KADES uygulamasının daha fazla duyurusu yapılmalı. Kadınlar evlerde hem şiddete hem de ekonomik şiddet sayılabilecek biçimde eşitsiz ev işi paylaşımına maruz kalıyor" diye konuşuyor.Koronavirüs günlerinde en kritik konulardan biri de sığınma evlerinin sayısının yeterli olup olmadığı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na göre Türkiye genelinde 145 kadın sığınma evi var.SIĞINMA EVLERİ ÇOĞALTILMALI Sığınma evlerinin zaten sayıca yetersiz olduğunu, mevcut koşullarda bu ihtiyacın daha da arttığını vurgulayan Kav, diğer ülkelerde görülen örnekler gibi Türkiye'de de otellerin, kadınların hayatta kalması için kullanılabileceği görüşünde.Kadınların sığınaklara kabulünde sıkıntılar olduğunu duyduklarını belirten Feride Eralp de, "Korona kadınların şiddetten uzaklaşması önünde engel olmamalı. Bunun için ne tür düzenlemeler yapılacağı, sığınaklara alınan kadınlara nasıl test uygulanacağı ve ne tür sağlık önlemleri alınacağı konusunda şeffaf bir süreç işletilmeli" diye konuşuyor.