



İstanbul'da her yüz kadından 13’ünün yaşamlarının bir noktasında cinsel şiddette maruz kaldığını belirten İmamoğlu, konuşmasında, İBB olarak geliştirecekleri projelere ve detaylarını da yer verdi: “Sığınak Sonrası Destek Hizmetleri kapsamında ‘Kadın Dayanışma Evi’ni bu ayın sonuna kadar hayata geçirmiş olacağız. Kadına yönelik şiddetle mücadele için her türlü koruyucu ve önleyici tedbiri almak önceliğimiz olacak. Bu amaçla 2 istasyon ve 2 sığınma evi açacağız. Kadınlara yönelik cinsel saldırı ve suçlar gizli kalmayacak. Yıllardır kadın hareketinin talep ettiği ‘Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri’ İBB çatısı altında açılacak. Sokak, meydan, park, bahçeler ve diğer kamusal alan aydınlatmaları eksiksiz ve güvenli hale gelecek, Aydınlatma Planı uygulanacak. Çocuklara yönelik işlenen ihmal ve istismar suçlarına karşı ilk başvuru merkezi biz olacağız. ‘Çocuk Koruma ve Koordinasyon Birimi’ kurarak çocuk ihmal ve istismarı ile aktif olarak mücadele edeceğiz. Kadınlar, açacağımız ‘Destek Hattı’ ile sosyal yardımdan başlayarak şiddete, istihdamdan kreş talebine her türlü sorunu için 7/24 bizi arayabilecek.”“150 KREŞ PROJESİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUM”Çocukların ve kadınların can güvenliği konusunda çok hassas olacaklarına dikkat çeken İmamoğlu, “Temelini attığımız 150 mahalleye 150 kreş projesine bu çerçevede çok önem veriyorum. ‘Yuvamız İstanbul’ projesiyle İstanbul'da okul öncesi eğitim almayan çocuğumuz kalmasın diye çalışıyoruz. Bu kreş hizmeti ekonomik ve sosyal hayata katılma yolunda annelere çok önemli bir zemin hazırlayacak. Kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, hiç kimse şiddete maruz kalmasın diye, bir belediye neyi ne kadar yapabilirse onu yapacağız. Ama şiddetle mücadele çerçevesinde yapacağımız en önemli şeyin, bu şehirde yaşayan herkese eşitliği ve adaleti hissettirmek, sevginin gücünü göstermek olacağına inanıyorum. Biz, şiddetin, ayrımcılığın dilini bu şehrin yönetiminden, kamusal hayatından, siyasetinden uzaklaştıracağız. Sevginin, saygının, hoşgörünün dilini konuşacağız. Ayrımcılığa, şiddete karşı yüreği eşitlikten, kardeşlikten yana atan herkesin yanında olacağız. Bu, benim İstanbul'a ve hayatımdaki 4 kadına, anneme, kız kardeşime, eşime ve kızıma borcumdur. Bu benim, şiddet nedeniyle kaybettiğimiz Şule Çet, Emine Bulut, Ceren Damar Şenel, Özgecan Aslan, Ayşe Paşalı, Güldünya Tören ve daha nice kadına ve sevenlerine sözümdür” diye konuştu.
