SAĞLIK VE YEMEK SORULARI ARTTI, ALIŞVERİŞ VE GÜZELLİK SORULARI AZALDI!KizlarSoruyor’un açıkladığı verilere göre evde kalan kullanıcılar; Sağlık, Diyet, Yemek ve Filmler konularındaki paylaşımlarını arttırırken, Alışveriş ve Güzellik konularındaki soru sayısında düşüş oldu. Online alışveriş artarken fiziksel alışverişin durması toplam alışveriş hacminin düşmesine sebep oldu, bu yüzden sorular da azaldı. Güzellik’te ise kozmetik yerine kişisel bakım önemli hâle geldi ve örneğin kullanıcı “ruj önerisi” yerine “cilt bakımı önerileri”aramaya yöneldi.
KADINLAR, KARANTİNADA EVDE KALMAKLA ALAKALI OLARAK, ERKEKLERİN 1.5 KATI KADAR SORU SORDU!Sürecin uzayacağının anlaşılmasıyla kullanıcılar yeni dönemdeki hayatlarında kendilerini geliştirmeye yönelik “pozitif” içerikler yaratmaya başladılar. Bu pozitif alana yöneliş markaların stratejilerinde de yer buldu.KizlarSoruyor salgın sürecinde yaratılan tüm içeriklerin Elidor sponsorluğunda #EvdeKal alanında paylaşılmasını sağladı. Bilgilendirici uzmanları Bi’bilenlerin içerikleriyle yardım çağrılarına destek oldu, eğlenceli yarışmalar, bugün yapılacaklar listesi, kişisel gelişim konusundaki Fenomen içerikleri ile kullanıcıların pozitif kalmasını destekledi. Salgın döneminde evde kalan ve dijital ortamlara yönelen kullanıcıların, haberler ve rakamlar dışındaki ihtiyaçlarını fark ederek çok hızlı aksiyon aldı.KizlarSoruyor’un açıkladığı verilere göre; EvdeKal alanında Kadın kullanıcılar erkeklerden %50 daha fazla soru sordu. Kadın kullanıcılar, bu dönemde donanımlarını artırmak için daha fazla desteğe ihtiyaç duydu ve paylaşıma daha açık oldular. Bu da, kadınları destekleyen projelerin öneminin katlanarak artacağını gösterdi.HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!Koronavirüs salgınından sonra ortaya çıkan “yeni normal” hakkında düşünceleri sorulan kullanıcıların %49’u hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyerek, ''yeni normal'' sürecinin topluluk alışkanlıklarını kökten değiştirdiğini ve geri dönüşü olmadığını paylaştı. Katılımcıların %33’ü bir süre sonra her şey unutulacak diyerek iyimser bir tablo çizerken,%18’i yapılan değişimlerden memnun ve değişimin bize iyi geleceğini, yeni normalin halk için daha faydalı olduğunu ifade etti.
İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAYGINLAŞTISalgın öncesi çoğunlukla 25-35 yaş online alışveriş yaparken yaş skalası salgın sonrası 65 yaşa kadar yükseldi. KizlarSoruyor; kullanıcıların bu alışkanlıktan vazgeçmeyeceğini ve online alışverişlerin devam edeceğini öngörüyor.UZMAN GÖRÜŞLERİ DAHA ÇOK DEĞER KAZANDI!Bu dönemde evde kalan kullanıcıların, güvenilebilir uzman görüşlerini dikkate aldığı ve donanımını artırmak için uzman içeriklerine yöneldiğini, uzmanlar, uzman görüşleri, doğru yönlendirmeler ve doğru bilgiye ulaşabilme ihtiyacının arttığını belirten KizlarSoruyor, bu konuda kullanıcı alışkanlıklarının kalıcı olacağını, kolay ulaşılabilir uzman ihtiyacının daha da artacağını ve bu tarz içeriklerin çok daha değerli olacağını öngörüyor.TOPLUM SAĞLIĞINA VE DOĞAYA DUYARLI ‘POZİTİF’ MARKALAR KAZANACAK!Kullanıcılar doğaya saygı ve doğallık konularında çok daha hassas hale geldi. Doğayı koruyan, doğaya saygılı markalar ön plana çıktı. KizlarSoruyor, kullanıcıların bundan sonraki tercihlerinin de bu markalardan yana olacağını öngörüyor. Doğallıktan yana söylemlerin ve doğal içeriklerin satış rakamlarını köpürtmesine şahit olacağımız bir dönem bizi bekliyor. KizlarSoruyor, kullanıcılarına, markalarların ‘yanınızdayız’ mesajlarının sempati uyandırıp uyandırmadığını sordu. Açıklanan sonuçlara göre; kullanıcıların %66’sı olması gerekenin bu olduğunu ve özel bir sempati kazanmadığını belirttirken %34’ü kullanıcısının ve çalışanının yanında olduğunu gösteren markaları alkışladı.Sözlerin değil yapılanların kazandığı, gerçek fayda sağlayanların alkışlandığı ve doğru analizin süratle yapıldığı bir dönem oldu. Örneğin; Amazon'un yaptığı bağış, Yemeksepeti'nin yaptığı bağış ya da otomotiv sektöründeki asla işten çıkartma yapmayacağız açıklamaları kullanıcıda yankı buldu.Kendi içine dönen kullanıcıların bu dönemde pozitif kalmayı destekleyen markaları alkışlandığını gözlemleyen KizlarSoruyor, “ben” değil “biz” diyebilen markaların takdir topladığını; marka tercihlerinin iyi izlenimler bırakan pozitif markalar yönünde kalıcı olacağını öngörüyor.
